2016/8960 E.
2018/2472 K.
…….
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Davacılar vekili, davacı …’ın davalı şirketteki %4 oranındaki payını 03/03/2014 tarihinde diğer davacı …’a sattığını, pay devir işleminin şirket pay defterine kaydedilmesi için davalı şirket yönetim kuruluna başvuruda bulunduğunu, yönetim kurulunun 28/04/2014 tarihli ve 1 nolu kararıyla söz konusu pay devir işleminin tescilinin reddedildiğini, yönetim kurulunun 06/05/2014 tarihinde 28/04/2014 tarihli ve 1 nolu kararın görüşülmesi için toplandığını, toplantıda davacı …’ın %4 oranındaki payının şirket ortaklarından …’a %1…. …r’e %1 …’ya %1 ve…’e %1 oranında devredilmesi halinde muvafakat verileceğine oyçokluğu ile karar verildiğini, davacı …’ın şirket ortaklık yapısı dengesinin korunması ve şirket içinde belirli bir grubun ağırlık kazanmaması amacıyla …’a ait %4 payın %2’nin diğer ortaklardan akrabalık bağı olmayan…’ya devredilebileceği konusunda bir öneri getirdiğini, ancak yönetim kurulunun müvekkili …’ın iyi niyetle yapmış olduğu söz konusu öneriyi reddettiğini, daha önce şirketin eski ortağı ….’ın %4 payının devrine onay verildiğini, bu nedenle eşit işlem ilkelerine de aykırı davranıldığını ileri sürerek davacılardan …’ın davalı şirkette sahip olduğu %4 payının pay defterine diğer davacı … adına işlenmesi talebinin reddine dair 28/04/2014 tarihli yönetim kurulu kararının iptalini, söz konusu pay devir işleminin pay devir tarihi olan 03/03/2014 tarihi itibariyle pay defterine kaydedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını, şirketin almış olduğu kararlarda hakkın kötüye kullanılmasından söz edilemeyeceğini, dava dilekçesinde iddia edilenin aksine 28/04/2014 tarihli yönetim kurulu kararının haksız ve hukuka aykırı olmayıp ortaklar arasındaki eşitlik nedeni ile ahenkli ve uyumlu çalışmanın bozulması sonucunun doğmamasına çalıştığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; dava konusu olayda şirket ile davacı ortak arasında pay devir işleminden kaynaklanan uyuşmazlık söz konusu olup, 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi bulunduğundan davanın süresinde açıldığı, davacı …’a ait %4 payın davacı … adına tesciline yönelik talebin reddine dair 28/04/2014 tarihli yönetim kurulu kararının iptali ile söz konusu pay devir işleminin pay devir tarihi olan 03/03/2014 tarihi itibariyle pay defterine kaydedilmesi talebinin ya da %4 payın kurucu ortaklar arasında %1’er pay olarak paylaştırılmasına yönelik davalı şirketin önerisinin şirket ortakları arasında pay ve paydaşlık durumları yönünden dengeleri bozacağı, bazı ortakları diğer ortaklara göre daha güçlü konuma getireceği, bu durumun da davalı şirketin menfaatine aykırılık teşkil ettiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 6102 sayılı TTK’nin 460/5 maddesinde düzenlenen bir aylık dava açma süresinin kayıtlı sermaye sisteminde yönetim kuruluna tanınan sermaye artış kararlarının iptaline ilişkin olup dava konusu uyuşmazlıkta ilgili hükmün uygulanamayacak olmasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının, davacılar vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, davacılardan …’ın davalı …de sahip olduğu ve diğer davacı …’a devredilen %4 payın devralan adına pay defterine kaydedilmesi talebinin davalı şirket yönetim kurulunca reddi nedeniyle söz konusu pay devir işleminin pay defterine kaydedilmesi istemine ilişkin olup davalı şirket aleyhine açılan ifa davasıdır.
6102 sayılı TTK’nin 493. maddesinde “Şirket, esas sözleşmede öngörülmüş önemli bir sebebi ileri sürerek veya devredene, paylarını, başvurma anındaki gerçek değeriyle, kendi veya diğer pay sahipleri ya da üçüncü kişiler hesabına almayı önererek, onay istemini reddedebilir. Pay sahipleri çevresinin bileşimine ilişkin esas sözleşme hükümleri, şirketin işletme konusu veya işletmenin ekonomik bağımsızlığı yönünden onayın reddini haklı gösteriyorsa, önemli sebep oluşturur. Bundan başka, devralan, payları kendi adına ve hesabına aldığını açıkça beyan etmezse şirket, devrin pay defterine kaydını reddedebilir. Paylar; miras, mirasın paylaşımı, eşler arasındaki mal rejimi hükümleri veya cebrî icra gereği iktisap edilmişlerse, şirket, payları edinen kişiye, sadece paylarını gerçek değeri ile devralmayı önerdiği takdirde onay vermeyi reddedebilir. Devralan, paylarının gerçek değerinin belirlenmesini, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden isteyebilir; bu hâlde mahkeme şirketin karar tarihine en yakın tarihteki değerini esas alır. Değerleme giderlerini şirket karşılar. Devralan, gerçek değeri öğrendiği tarihten itibaren bir ay içinde bu fiyatı reddetmezse, şirketin devralma önerisini kabul etmiş sayılır. Esas sözleşme devredilebilirlik şartlarını ağırlaştıramaz.” hükmü düzenlenmiş olup, anonim şirketlerin nama yazılı payların devrini reddedebileceği haller gösterilmiştir. Buna göre nama yazılı payların devri, esas sözleşmede öngörülen önemli sebeplere dayanılması, şirketin devir konusu payları kendi veya diğer pay sahipleri ya da üçüncü kişiler hesabına satın alma teklifinde bulunması, devralanın payları kendi adına ve hesabına aldığını açıkça belirtmemesi hallerinde reddedilebilecektir. Davalı şirket ana sözleşmesinde önemli bir sebep gösterilmediği gibi devralanın payları kendi adına ve hesabına aldığını belirtmemesi durumu da söz konusu olmamakla madde hükmündeki “şirketin devir konusu payları kendi veya diğer pay sahipleri ya da üçüncü kişiler hesabına satın alma teklifinde bulunması” açısından red kararı değerlendirilmelidir.
Anonim şirket tarafından satın alma önerisinin yapılabilmesi için esas sözleşmede nama yazılı payların devrinin anonim şirketin onayına bağlı olduğuna dair bir hüküm bulunmalıdır. Bununla birlikte anonim şirket satın alma önerisi yaparken paya/paylara ödeyeceği bedeli açıklamalıdır. Yoksa sadece payları alacağını bildirmesi yeterli değildir. TTK’nin 493. maddesinin 5 ve 6 fıkralarında belirtilen tüm mekanizma ancak anonim şirket bedeli önermişse işleyebilir. (Poroy, Tekinalp, Çamoğlu, Ortaklıklar Hukuku II, S.146)
Somut olayda, davalı anonim şirket ana sözleşmesinde nama yazılı hisse senetlerinin devrinin yönetim kurulunun muvafakatine bağlı olduğu yönünde hükmün yer aldığı, ortaklardan …’ın %4’lük payının diğer ortak …’a devri işleminin şirket pay defterine kaydedilmesi için yönetim kuruluna başvurduğu, davalı şirket yönetim kurulunun 28/04/2014 tarihli kararıyla oy çokluğu ile pay devir işlemini reddettiği, yönetim kurulunun daha sonra 06/05/2014 tarihinde aynı konuyu görüşmek üzere toplandığı ve devir konusu payın %1’lik oranlar halinde olmak üzere …, ….,…. ve…’e devredilmesi halinde devre muvafakat verileceğine oy çokluğu ile karar verildiği, bu kararların devredene bildirildiği, davacıların devre onay taleplerini yineledikleri, talebin bir kez daha reddedildiği anlaşılmaktadır. Yönetim kurulu kararlarında satın alma önerisi yapılırken devredilen paylara ödenecek bedel gösterilmediği gibi, şirketin devir konusu payları kendi veya diğer pay sahipleri ya da üçüncü kişiler hesabına satın alma teklifinde de bulunmadığı görülmektedir. Dolayısıyla TTK’nin 493. maddesi uyarınca davacı şirketçe yapılmış geçerli bir önerinin bulunmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının, davacılar vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA oybirliğiyle karar verildi.
…….
Adana, Gaziantep (Antep), Kahramanmaraş (Maraş), Hatay (Antakya – İskenderun), Kilis gibi sanayi ve ticaret bölgelerinin merkezi olan Osmaniye’de faaliyet gösteren Yamacı Hukuk Bürosu Ticaret Hukuku ve Şirketler Hukuku alanında da hizmet vermektedir.